SANATIN MİTOLOJİSİ, Sanat Ne Anlatır, Mağara Duvarlarından Antikçağın Sonuna – İsmail Gezgin

 

 

 



İsmail Gezgin’in hikâyeler anlatan insanın hikâyesini anlattığı Homo Narrans adlı kitabını kısaca şurada tanıtmıştım. https://kitaplarveseyler.blogspot.com/2020/12/homo-narrans-insan-nicin-anlatr-ismail.html İsmail Gezgin, sanırım daha önce yayımlamış olduğu ancak baskısı bulunamayan kitabı Sanatın Mitolojisi’ni kısa bir süre önce bu kez Redingot Kitap aracılığıyla yeniden yayımladı.  İsmail Gezgin zihninin içerisinde engin bir bilgi denizi barındırıyor. Onu asıl farklı kılan ise bildiklerini aktarabilme mahareti. Hem sözlü olarak dinlerken hem yazılı olarak okurken İsmail Gezgin’in aurasının içinde kaybolup gidiyorsunuz. Öğrencileri çok şanslı, okurları da.

İsmail Gezgin Sanatın Mitolojisi’ni anlatmaya günümüzden 4 ila 4,5 yıl öncesinden başlıyor. İki ayağı üzerinde durabilen ilk insanların dili inşasından, organize ava oradan da uygarlığın ilk adımlarına ve nihayet mağara duvarlarına resimler çizmesine giden süreci ilk bölümde okuyoruz.

Mağara duvarlarına çizilen resimlerin av hikâyelerini anlattığı düşüncesinin yanlış olduğunu da burada öğreniyoruz. Gezgin’e göre, insanın varoluşsal sancıları, kendini diğerleri karşısında konumlandırma çabası, evrendeki yeri üzerine düşünmesi ilk insandan başlıyordu. Mağara çizimleri alet yapmakla, avlanmakla, hayvanları alt etmekle yetinmeyen ilk insanların ilk dini hikâyeleriydi.

İkinci bölümde, başta batı medeniyeti olmak üzer bütün dünyanın mirasçısı olmakla övündüğü, dolambaçlı da olsa kendisini bağladığı sınıflı, feodal, cinsiyetçi, saldırgan, tecavüzcü Yunan Mitolojisine ataerkillik, fallokratik ve karakterler üzerinden freudyen açıklamalar getiriyor Gezgin. Tek başına bu kısım ayrı bir kitap olabilirmiş ve o da çok iyi bir kitap olurmuş doğrusu. İsmail Gezgin bu kısımda ayrıca, özellikle kadın erkek ilişkileri açısından ataerkil modern zaman eleştirisini de korkusuzca yazıya dökmüş görünüyor. Katılmamak elde değil.

Sanatın Mitolojisinden o kadar çok not aldım ki, hepsini bloga taşımam imkânsız doğrusu. Buraya kadar yazdıklarımla ikna olun ve siz de okuyun.

İyi okumalar dilerim.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİTİK ERKEKLER - TEKNOLOJİ ERKEKLİĞİ NASIL SABOTE ETTİ? Philip Zimbardo, Nikita D. Coulumbe

Ötekilerin Arkeolojisi - İsmail Gezgin