Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ZAMANIN KARŞI KIYISINDA - DOĞAN KESKİN

Resim
  Yazar Doğan Keskin’in İngiltere’de yayımlanan ilk romanı. Ayrıca e-kitap olarak internet üzerinden bütün dünyada satışta. Yazarın ilk kitabı olan roman, benim de baştan sonra kadar okuduğum ilk e-kitap oldu. İlk kitaplara ve özellikle ilk romanlara belirli bir hoşgörüyle yaklaşsam da, didik didik etmeye hazır bir şekilde okumaya otururum. Bu kitaba da tam olarak böyle başladım ancak bir yerden sonra kitabın içine girince her şeyi unutarak kitaptan aldığım zevkin tadını sonuna kadar çıkarttım. Geçmişine dair yüzleri görünmeyen kumarbazlardan başka bir şeyi hatırlamayan Metin Parsen’in bir akıl hastanesinde gözlerini açmasıyla başlayan hikâye, baş karakterimizin Perin S. Adlı bir kadından aldığı gizemli bir mektubun peşinde Halay Sokağın yolunu tutması ile çatallaşıyor ve bundan sonra zamanın içinde ileriye geriye doğru salınımlarla gittikçe derinleşiyor. Doğan Keskin’in belirli bir üslubu var. Bu üslup meselesi romanda en az hikayenin kendisi yada karakterler kadar önemli. Hikay

BELİRSİZ BİR ANIN KIYISINDA - MURAT GÜLSOY

Resim
Murat Gülsoy’un onbir yıl aradan sonra yayımlanacak ilk öykülerini çok merak ediyordum. Bu yüzden hiç âdetim olmadığı halde ön siparişle aldım kitabı. Keşfetmekte yeterince geç kaldığım yazarın yeni öykülerini ilk okuyanlardan biri olmak istiyordum. Önceki öykülerini ikişer kez okumuş biri olarak, geçen zamanın Murat Gülsoy öykülerinde neleri değiştirdiğini, eski öyküleri ile arada ne gibi farklılıklar olacağını da merak ediyordum. “Eski öyküleri ile arada ‘şu şu’ farklılıklar var” demek benim için kolay değil.   Nasıl Oğuz Atay yazınını, aldığım edebi hazdan ötürü, tanımlayamıyorsam aynı şekilde Murat Gülsoy’un öykülerini de tanımlamak çok zor. Bunda, sınır tanımayan postmodern edebiyatı tanımlamanın aynı zamanda ona sınır çizmek anlamına gelecek olmasının da etkisi var. Murat Gülsoy’un metinlerinin okuru hemen içine alan, oyunsu ve sarmal yanını da eklersek, sayfalar akıp giderken kendinizi kaptırıyorsunuz ve sonunda yalnızca geçen zamandan alınan keyif ve o edebi tat kalıyor ger