Sadık Bey – Pınar Kür


Yazar Pınar Kür’ün çok uzun bir aradan sonra yazdığı romanı, 2016 yılında Can Yayınları tarafından basıldı. Uzun bir öyküden uzun ancak romandan da kısa, asıl itibari ile bir novella.

Kahramanımız Sadık Bey, ellili yaşlarında, kuruluşunda bulunduğu şirkette muhasebe müdürlüğü yapan, gençliğinde büyük hevesleri ve idealleri olan ancak bunların hemen hiçbirisini başaramamış, dışarıdan bakıldığında saygın bir kişiliği olan ancak kendi içinde pek çok başarısızlık, eziklik ve yarım kalmışlık barındıran bir modern zaman insanı. Romanda Sadık Bey’in sanatçı kişiliği, arkadaşı ve aynı zamanda ortağı olan Ertuğrul’la aralarındaki karmaşık ilişkisi, başta ilk aşkı Semiramis, daha sonra boşandığı karısı ve diğer kadınlarla olan münasebetlerini ele alınıyor ve anlatıcı dış ses, sürekli olarak kahramanın iç dünyasına ışık tutarak kulağımıza önemli bilgiler fısıldıyor. Satır aralarında okuduğumuz psikanalitik çözümlemeler de bu tür kitapların olmazsa olmazı.

Pınar Kür, roman satırlarında sonraki sayfaların bilinmezliklerine göz kırparak sürekli olarak ipuçları veriyor. Bu kalemine güvenen, “Sonunda ne olduğunun bir önemi yok, sen şu anda okuduğun satırlara odaklan” diyen bir yazarın haleti ruhiyesi olarak göze çarpıyor. Kitaptaki kadın karakterlerin olay örgüsü içerisinde kusurları bulunmayan ya pasif yada haksızlık edilmiş karakterler olarak hep edilgen biçimde betimlenmesinde de yazarın feminist kimliğinin etkisi olduğunu düşünüyorum.

Tek cümle ile özetleyecek olsaydım; “Bir seçimde bulunarak vazgeçmiş olduğumuz hayatların mükemmel olacağı yanılgısının yazdırdığı bir hayat öyküsü, yada bu yanılgının yazdırmış olduğu bir kitap, çok şey yapmak isterken aslında hiçbir şey yapmaya kudreti olmayan ama bunun farkında da olmayan bir adamın hikayesi” olarak özetlerdim herhalde.

Kitapta geçmişi irdeleyen, mevcut duruma açıklık getiren, çatışmaların sebeplerini açıkça ortaya koyan satırlar, okumaya yeni başlayanlar için hem öğretici hem de kitabın içerisine daha kolay girilmesini sağlayan öğeler olarak yer alıyor. Bu açıdan yeni başlayanlara tavsiye ederim.

İyi okumalar dilerim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİTİK ERKEKLER - TEKNOLOJİ ERKEKLİĞİ NASIL SABOTE ETTİ? Philip Zimbardo, Nikita D. Coulumbe

Varoluş ve Tarihsellik İnsan Felsefesi Çalışmaları - Uluğ Nutku

Parfümün Dansı, Tom Robbins