İnsancıklar – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

184 sayfalık kitabımız, Dostoyevski’nin yayımlanan ilk kitabı olma özelliğini taşıyor.  Elimizdeki romanı önemli kılan şeylerin başında bu geliyordur sanırım. Yazarın 24 yaşındayken yazdığı roman, yayımlandıktan sonra çok ciddi ses getiriyor. Dostoyevski’nin dehasının da bu kitapla birlikte gün yüzüne çıktığı söyleniyor. Bendeki Can Yayınları baskısında çevirmeni Sabri Gürses tarafından yazılan, Rusya’daki ilk yayımlanmasından sonra hakkında yazılanları da kapsayan uzun bir önsöz de var.

Kitap yaşlı Makar Devushkin ile sevgilisi Varvara arasındaki mektuplaşmalardan oluşuyor. Aşk hikâyesi gibi görünse de, ortada gerçek bir aşk olduğunu söylemek güç.  Rusça orijinal adının tam karşılığı olan zavallı, yoksul, ezilmiş insanların iç dünyalarının gün yüzüne çıkartıldığını söylemek daha doğru bir tanım olur. Doğrusu bu da tek başına Dostoyevski’nin alameti farikalarından sayılır. Kitap baştan sonra dönemin Rus Edebiyatına has yoksulluk anlatımları, çaresizlik hissi, Rus pansiyonlarının fakir oda tasvirleri, ev sahibelerinin acımasızlığı, gaddarlığı, sonu gelmeyen acılarla dolu ve ben bunları okurken nedenini bilmediğim bir şekilde sadistçe bir zevk alıyorum. Okurken daraldığım bu satırları sık sık özlüyor ve Rus edebiyatına dönüşler yapıyorsam sebebi büyük ihtimalle budur.

Kısa sayılabilecek bu klasiği kolayca okuyacağınızı tahmin ediyorum.

İyi okumalar dilerim.

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİTİK ERKEKLER - TEKNOLOJİ ERKEKLİĞİ NASIL SABOTE ETTİ? Philip Zimbardo, Nikita D. Coulumbe

Varoluş ve Tarihsellik İnsan Felsefesi Çalışmaları - Uluğ Nutku

Parfümün Dansı, Tom Robbins