TEMEL GELİR, GUY STANDING
Temel Gelir meselesine özellikle gelecekte ortaya çıkacak ve
hepimizi işsiz bırakacak robotlar konuşulmaya başlandığından beri ilgi
duyuyordum. Avrupa ülkelerindeki yaygın ve tatminkâr işsizlik, aile
yardımlarını düşündüğümde, robotların yaratacakları katma değerle birlikte epey
olası görünmüştü. Zaten Thomas More’un Utopia’sını okuduğumdan beri destekler
durumdaydım.
Guy Standing ülkemizde Tellekt’ten yayımlanan ve Ceren
Demirdöğdü tarafından çevrilen kitabında konuyu bütün yönleriyle ele almış. Hatta
karşıt fikirlere daha çok yer vermiş ve tüm eleştirilere gayet mantıklı
yanıtlar getirmiş. Şimdi kitabı okuduktan sonra destekler pozisyonum artarak
devam etmekte ise de, günümüz siyasetçilerini ve ekonomik düzenini düşündüğümde
Temel Gelir fikri ütopik çağrışımını koruyor. Ülkemiz için konuşmak gerekirse, şu
somut bir bilgi yeterince fikir verici olur sanırım. İçlerinde Namibya, Tayvan
gibi geri kalmış ülkeler ile birlikte Tanzanya, Zimbabwe, Kongo gibi 15 Afrika
ülkesinin dâhil olduğu Güney Afrika Kalkındırma Birliğinin de bulunduğu 45
üyeli Dünya Temel Gelir Ağı (BEIN) adlı örgütte Türkiye yer almıyor.
Temel Gelir fikri kısaca, toplumda yaşayan herkese bir hak
olarak düzenli bir gelir sağlama anlamına geliyor. Temel Gelir, aileye değil
kişilere veriliyor ve yaş, cinsiyet, medeni durum, istihdam yada gelir ile
ilgili herhangi bir ayırım gözetilmiyor.
İyi bir toplumdan söz ettiğimizde anlamamız gereken şey, o
toplumda yaşayan bireylerin tamamının kendilerine yetecek kadar yiyeceğe,
başlarını sokacakları bir eve, aynı zamanda eğitim ve sağlık hizmetlerinden
faydalanma fırsatlarına sahip olmalarıdır. Temel gelir ile hedeflenen şey de
tam olarak bu. Aslında bu saydıklarım o kadar çok katma değer yaratan şeyler
ki, faydaları bunlarla sınırlı kalmıyor. Toplumun tamamının bu temel
ihtiyaçlarını giderebiliyor olmasından hemen sonra sosyal adalet ile birlikte
özgürlük ve ekonomik güvence kendini göstermeye başlıyor. Bu ardıl değerlerin ölçülmesi
her ne kadar güç olsa da hükümetler bu uğurda çok paralar harcıyorlar ancak
yine de istenilen sonuçlara ulaşmakta güçlükler çekiyorlar. Guy Standing Temel
Gelir ile bu işleri çok daha ucuza başarabileceğimizi söylüyor. Pilot
uygulamalarda özellikle kadınlar ve çocuklar gibi toplumun dezavantajlı
kesimlerinin yaşadıkları olumlu değişimler, çocukların gıdaya ve eğitime
ulaşmasındaki artışlar ile kadınların bağımsızlıklarını kazandıklarını gösteren
veriler gerçekten çok anlamlı. Ayrıca bu uygulamalar neticesinde insanların bir
takım sivil etkinliklere daha çok günülü oldukları ile kolektif bilince
eriştikleri, sivil toplum kuruluşlarına katılımlarının arttığı ve hak arama
konusunda cesur davrandıkları görülmüş.
Bunların dışında ekonomik getirileri ve özellikle düşük
gelirlilerin hayatlarına kattıkları buraya alamayacağım şekilde o kadar uzun ve
umut verici bir biçimde anlatılmış ki, heyecanlanmamak elde değil.
Temel Gelir’in tüm insanlar için bir hak olması iddiasının
arkasında bunun Toplumsal Bir Miras olarak görülmesi ve tüm toplumun bu mirasın
varisleri olması fikri yatıyor. Sosyal Adalet Perspektifi toplumsal servetin
kolektif olduğunu söylüyor. Bugünkü kazançlarımızı ve zenginliğimizi kendi
yaptıklarımızdan veya yapabileceklerimizden ziyade, geçmiş nesillerin
çabalarına ve başarılarına borçluyuz. Temel Gelir’in zengin yoksul ayırt
etmeden her bireye eşit olarak verilecek olmasının altında da bu kolektif miras
yatıyor.
Temel Gelirin tüm dünya için normal olacağı uzak günlerin
özlemiyle; iyi okumalar diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yazınız.