Sarıyaz, Mahir Ünsal Eriş

 

Daha önce öyküleri İletişim’den yayımlayan Mahir Ünsal Eriş’in, Can’dan Kara Yarısı ile birlikte eş zamanlı olarak yayımlanan ilk kitaplarından biri.

Mahir Ünsal Eriş’in sokaktaki insanların gündelik yaşantıları sırasında gelişen olaylar aracılığıyla bireysel meselelerine değinirken aynı zamanda toplumsal olaylara duyarlı kalemi, yine sokaktaki insanların kolayca okuyabileceği öyküler çıkartıyor.  Bunu böyle söylerken edebi derinliği olmadığını söylediğim sanılmasın. Aksine, kıskanılacak bir maharet. Hem takdir ediyorum hem zevkle okuyorum. Mahir Ünsal Eriş’in öyküleri eser miktarda mizah ve kesif bir hüznü aynı anda barındırması ile de başka başka yönlerden etkileyici.

Mahir Ünsal Eriş’in kitaplarının doğal arka planı Kuzey Ege’de, bir kentin lodoslarla taşınan çöl kumlarıyla sarıya bürünmesi ve akabinde yaşanan deprem sonrasında gelişen olayların içinde, çocukların, işçilerin, kadınların ve yaşlıların hikâyeleri var Sarıyaz’da. Hüznün rengi sarıya bezenmiş bir atmosfer ve ardından gelen sarsıntı, küçük insanların kendi önemli meselelerine harika bir düzlem oluşturuyor. Kent insanına, başlarına gelen doğaüstü olayları yorma kolaylığı veren bu gariplikler, yazar için de okuru henüz başındayken öykünün havasına sokabilme hüneri anlamına geliyor. Bence dahice. Böylece alttan alta yürümekte olan bu iki tema bile tek başına öykülerle ve kapitalizme karşı doğaya sahip çıkmaya çalışırken içeriden vurulan dede, tek derdi sevilmek olan ev hanımı, ergenliğin kucağından hayata bakan çocuklar, çirkin bir hayat kadını ya da aynı evi paylaşan masum bir kızcağız olarak görünen karakterlerle bir olup hüzne boğup, sarsıyor okuru.

İyi vakit geçirmek isteyenler için çok güzel öyküler okuyacaksınız. Ancak şimdiden uyarayım geçireceğiniz iyi vakit çok kısa gelecek. Çünkü hem çok seveceksiniz hem de vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

İyi okumalar dilerim.